Language

21 Mayıs 2013

16-17-18 Mayis: Roma & Vatikan

3 günlük Roma turumu dün gece itibariyle tamamlamış bulunmaktayım. 3gün bana romanın en çok gezilmesi gereken tarihi yerleri için fazlasıyla yetti diyebilirim. Açıkça söylemek gerekirse kafamdaki Roma bambaşkaydı ve doğrusu beklediğim ile bulduğum oldukça farklıydı diyebilirim.

Anlatmaya nereden başlasam... ilk gün Roma'da yaşayan Alessandro beni karşıladı. Alessandro ile buluşmadan önce 3 günlük sınırsız toplu taşıma bileti aldım. 16.5euro. Oldukça enteresan biriydi diyebilirim. 40lı yaşlarda bankada memur olarak çalışan bankanın sağladığı düşük kiralı kaliteli lojmanda yalnız yaşayan biri. Konuşurken dürtme alışkanlığı var:) Birlikte hızlı bir popüler meydanlar turu attık. Güzel bir yerde kocaman pizzalar yedik. Pizza 10euro. Sonra da roma dondurması yedik. En ufak dondurma 2.5euro. İlk gün uçak heyecan stres hepsi birleşince üzerine bir de yorgunluk günü erken bitirmek zorunda kaldık.

Ertesi sabah yola çıkmadan önce Alessandro ile kahvaltı ettik. İtalyanların kahvaltı anlayışı kurabiye benzeri şeyler ve nescafe ya da cappucino dan ibaret. İşe giderken herkesin acelesi olduğu için insanların kahvaltı etmeye pek vakti olmuyor, dolayısıyla ayaküstü snack barlarda kruvasan yiyip cappuccino içiyorlar. Tamam ben de kahvaltıda tatlıyı severim ama kahvaltı bitiminde. Bizim yaptığımız kahvaltıyı sadece pazar günleri yapabiliyorlarmış. O da genellikle lüks yerlerde ve otellerde bulunuyormuş. Tüm kahvaltıyı tatlı ile yapmak...

Kahvaltıdan sonra Rocco ile buluştuk. Rocco sabah koştura koştura işe gidiyordu. Sırt çantamı akşama kadar iş yerinde saklaması için ona verdim. Böylece bütün gün çanta taşımayacak veya bagaj parası vermek zorunda kalmayacaktım. Sonra koşa koşa Vatikana giden trene bindim. Bir blogda okumuştum Vatikanda mutlaka size anlatacak bir rehberiniz olsun diye. Yol üstünde turistler rehberlik yapan kişilerle anlaştık, biraz pazarlıkla 23euroya 2saatlik rehberim oldu:) e tabi biletimi önceden online ayartmıştım sıra beklememek için. Çünkü gördüm ki oldukça uzuuuuuuuuuun bir sıra vardı Vatikan'a giden yolda. Ancak şöyle bir durum var ki, eğer rehberiniz varsa Vatikan'da sıra beklemeden içeri girebiliyorsunuz.Yani eğer rehber tututacaksanız online bilete gerek yok çünkü rehberler sizin için satın alıyorlar. Online bilet ve rezervasyon 12euro. Vatikan nasıl desem... ana baba günüydü. Bir pazar günü öğlen saatinde İstiklal caddesine çıkmak gibiydi. Çok kalabalıktı... çok fazla turist. Her fotoğraf karenizde en az onlarca turist oluyordu. Burada fotoğraf çekmeniz mümkün değil. Vatikan.. michaelangelo'nun 4yıl içeride kilitli kalarak yarattığı sanat eserleri... kesinlikle deli işi...çok emek bar, çok fazla detay her köşede ayrı bir sanat eseri...  yerden göğe kadar çizimler resimler... inanılmaz. Sistine capel hariç her yerde fotoğraf çekmek serbest. Vatikan gezmek oldukça yorucuydu benim için. Vatikan İtalya'dan bağımsız bir ülke olduğu için kendilerine ait posta pulları vardı. Herkes gibi ben de bir tane posta kartı ve pulu aldım. Mektubu doldurdum ama tabi posta kültürümüz olmadığı için adres kısmını yazmayı unutarak mektubu postaladım:) tabi mektup hiçbir yere gitmeyecek o kesin...:) posta kartı ve Türkiye için posta pulu 0.5+0.85=1.35euro

İkinci günümde Roma'yı baştan aşağı yürüdüm. Romada her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz genellikle yollar düz ayak. Ama her yere yürümek biraz yorucu olabilir. Zira 3gündür kaç kilometre yürüdüğümü bilemiyorum ama her gün spor yapan ve idmanlı biri olmama rağmen beni yorduğunu söyleyebilirim:)

Romalılar oldukça samimi insanlar. Birbirlerine sarılmaktan, birbirlerini öpmekten çekinmiyorlar. Bu yönleri bizimkiyle örtüşüyor. Ancak, oldukça da bireysel yaşayan insanlar. Herkes toplumda üzerine düşen görevin farkında ve bunu ellerinden geldiğince yapmaya çalışıyorlar. Trafik kurallarına uyuyorlar ve kesinlikle çalışanlar insiyatif kullanmıyorlar. Bu yönden de bizden bayağı katı olduklarını söyleyebilirim. Örneğin sınırsız otobüs biletimde adımın yazmamasına rağmen bileti bir başkasına kullanması için vermem, hoş bir davranış değil. Çünkü bir bilet, bir kişiliktir:)

Toplu taşıma araçlarında şöyle bir uygulama var. Eğer sınırsız veya aylık biletiniz varsa sadece ilk kullanımda otobüsün içindeki makinaya okutuyorsunuz. Daha sonraki her binişinizde okutmanız gerekmiyor. Otobüse tüm kapılardan giriş yapabiliyorsunuz ve kimse bilet okutmuyor. Yani eğer biletiniz olmadan binerseniz bir görevli otobüs içi kontrol yapana kadar kaçabilirsiniz. Kimse sizin biletiniz olup olmadığını umursamıyor. Ancak kontrol olursa sonuçlarına katlanmak durumunda kalırsınız.:)

Şehir içinde ulaşım birçok turistik yere kolaylıkla sağlanıyor. Çok fazla trafik olmadığından en uzak mesafe bile maksimum 25_30 dakika sürüyor. İki tane metro ağları var: line A ve line B. Geriye kalan yerleri ziyaret için otobüsler, tramvay, elektrikli mini otobüsler veya kiralık motosiklet araba bisiklet gibi araçlar kullanabiliyorsunuz.

Roma'da çok fazla motosiklet olduğunu söylemiş miyim? Araçlar insanları ve birbirlerini taciz etmeden yollarda ilerliyorlar. İnsanlar genellikle sakin ve huzurlu. Hır çıkaran insanlar neredeyse yok gibi olanlar da genellikle göçmenler. Göçmenler Roma'da dükkânlarda satış yaparak veya sokaklarda seyyar satıcılık yaparak geçiniyorlar. Polisler gelip kovalayana kadar sokaklarda bir sürü göçmen yerlerde satış yapıyorlar. Bizdekiler aynı yani:) çantalar takılar...

Yine bizde olduğu gibi her tarafta dilenciler var. Kucağında çocukla dinlenenler, sakatlığıyla acitasyon yapanlar, kilise kapılarında veya turistik yerlerde elinde para topladıkları metal kaplarla dilenenler...

Bir de sokak sanatçıları var ki, onlar ortama neşe ve renk katıyorlar. Her köşe başında bir enstrüman çalan, dans eden, ilginç akrobatik gösteriler sergileyen veya oldukça farklı sanat anlayışını sergileyen insanlar görebilirsiniz... sokak sanatçısına ba ğ ış yaptım 0.5euro.

Romalılar sanata ve sanatçıya değer veriyor. Örneğin 18 mayısta müzelere ve sergi salonlarına giriş ücretsizdi ve gördüğüm tüm müzelerin önünde sıranın size gelmesinin saatler süreceği kuyruklar vardı.

Roma sokaklarında her ülkeden her dinden insan görmeniz mümkün. Bizim marjinal diye nitelediğimiz insanlar, onlar için oldukça normal. Bizde normal olan şeyler örneğin kurallara uymama ve üç kağıt gibi şeyler onlara anormal.

Sokaklarda ise başıboş hayvan görmeniz mümkün değil. Sokakta sahipsiz görebileceğiniz hayvanlar, kuşlar ve böcekler olacaktır.

Bu arada gözüm mikrop aldı sanırım. Annemin zorla al al dediği terramicyn sanırım bir işe yarayacak:)

Akşamüstü rockville buluştuk. Kısa bir şehir turu atıp pizza yedik. Parça pizza 2.5 euro. Daha sonra çok uykum geldiği için günü erken bitirmeye karar verdik.

Üçüncü günün sonunda romayı yeniden baştan aysa yürüdüm. Bu sefer bir protestoya tanıklık ettim. Metal ağır işçileri daha iyi şartlarda çalışmak için sesli ama demokratik bir şekilde yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Birkaç foto çekip yoluma devam ettim. 
Sırada collision vardı. Önünde uzun kuyruklar olan collesiumun giriş ücretini de duyunca ziyaret etmek yerine sadece birkaç foto çekmeye karar verdim. Bu arada hala kahvaltımı yapmamıştım.süpermarketten aldığım mozzarella peyniri reçel ve bir paket tost ekmeği ve suyla (3euro) önümüzdeki birkaç kahvaltı boyunca karnımı doyurabilecektim. Kahvaltımı collesiumun karşısındaki tepenin üstündeki büyük ağacın kesilmiş gövdesinde oturup hazırladım. Collision manzaralı kahvaltı keyfi üstelik sadece 3 3euro:)
Gün içinde yaptığım en güzel şey romanın ortasından geçen nehirdeki minik adaya (isola tiberina) gidip ayaklarımı buz gibi suya sokup değerlendirirken uyuya kalmak oldu :) sanırım romada en sevdiğim şey bu olacak... nehirde küçük bir şelale var. Aman oturduğunuz yere dikkat edin. Su seviyesi her an yükselip anlaşabiliyor. Mahsur kalmayın oralarda :)  isola tiberinadan çıktıktan sonra hemen orada mükemmel bir dondurmacı vE. Keşke adını hatırlayabilseydim. Ama malesef hatırlayamıyorum. Dondurma 2.8euro.

Circus massimo adlı boş alana doğru yürüdüm. Burada göğüs kanseri kadınlar için bir fuar düzenlemişler. Açık alanda kurulan bir sahne ve önünde bir sürü yürüme bantları. Müzik ve kadınlar dans ediyor. Ufak hediyeler dağıtıyorlardı. Bir işime yaramayacağını bile bile aldım. Yüz kremi, plastik elastik su şişesi...

Gün boyu yürüyüp yorgunluktan sonra uyuma vakti gelmişti...

Roma.. ilginç şehir....

3 yorum:

  1. Çok güzel ve faydalı bir bilgilendirme.. Teşekkütler Annicik:)

    YanıtlaSil
  2. Gidince En çok dondurma ve pizza yiyicem sanırım :P
    Anlatım Güzel olmuş teşekkürler ^.^

    YanıtlaSil