Language

24 Mayıs 2013

23mayıs: Pisa ve Siena

Sabah erkenden uyandım eşyalarımı topladım ve guiseppeye menemen hazırlamaya karar verdim. İtalyanların kahvaltı alışkanlığı olmadığından genelde kahvaltılarını cornetto adlı kruvasanlarla geçiştiriyorlar. Guiseppe daha önce hiç menemen yememiş, zaten aksi şaşırtıcı olurdu. :) Hemen domatesi rendeledim sucuğu doğradım ve birlikte kavurmaya başladım, yumurtayı kırdım ohhh mis gibi kokular gelmeye başladı. Saat 8e çeyrek vardı ve 8 buçukta trenim kalkacaktı. Acele etmem gerekiyordu. Tam bu sırada da ev halkı ayaklanmaya başlamıştı. Giuseppe beni kırmayıp yaptığım menemenesin tadına baktı ve onlarda da benzer bir şeylerin olduğunu söyledi. Tarif ettiğinde omletten bahsettiğini hemen anladım. İçine soğan ve patates de koyuyorlar ve katılaşana kadar pişiriyorlarmış.

Menemeni telaffuz etmek italyanlar için kolay olmadığından bir hikaye ile söylenmesi kolay ve akılda kalıcı hale getirdim. Menemeni genellikle bekar erkeklerin hazırladığı veya arkadaşlarin bir araya geldiğinde yaptıkları yemek olarak anlattım. Menemeni telaffuz etmek içinse man–a–man seklinde kelimeyi parcaladim. Zaten hikaye ile de uyuşuyordu :)

Kahvaltıdan sonra giuseppe beni tren istasyonuna bıraktı. Vespayla bu daracık yollardan geçmek oldukça keyifliydi. Sabah hava hala bulutlu ve yağacak gibiydi. Dağlar bulutların arasında bir görünüp bir kayboluyordu. Tren istasyonunun tam karşısında bir dağ, tepesinde de kocaman bir haç, sisler haçın üzerinden geçip gidiyordu.

Trenim geldi, guiseppe ile vedalaştık. Lokal insanların kullandığı bu trende bir turist olarak bulunmak oldukça eğlenceliydi. Herkes işine gücüne koştururken ben onları gözlemliyordum. Burada yaşayan insanların oldukça özgür ve rahat olduklarını söyleyebilirim. Çantanızı bir koltuğa koyun ayakta bekleyen insanları görmezlikten gelin duyarsız davranın. Ayarlarınızı önünüzdeki koltuğa uzatın. İşte o zaman tam bir italyan gibi davranmış olursunuz. Birinden yardım istemediğiniz sürece kimsenin size yardım etmeyeceği aşikar. Ancak yardım istediğinizde yardım ediyorlar.
 
Trenden napolide inip hemen diğer tren için saat tablosuna baktım. Floransa treninin gelmesine 29 dakika vardı. Napolideki Afganistanlı arkadaşım Aliye uğrayıp bir hoşçakal demek istedim ancak ne yazık ki dükkana henüz gelmemiş. Hemen istasyona dönüp tren biletimi satın aldım. Napoliden floransa regional trenlerle 5buçuk saat sürüyor. Gece treni seçeneğimiz de yok ne yazık ki. Gün içinde yolculuk etmek durumundayım ancak 5buçuk saatimi yolda geçiremeyeceğimi düşündüğüm için frecci (hızlı tren) için 10 euro supplement ödeyerek 2buçuk saatte giden trenlere binmeye karar verdim.

Interraıl biletinin sadece 2nci sınıfta geçerli olduğunu biliyordum ancak bilet makinası bana 1inci class seçeneği sununca denemekten ne çıkar ki dedim. Business classta silence (sessiz bölüm) bileti aldım. Hemen yerleştim. Oldukça lüks konforlu bir kompartımanda yolculuk ediyordum. Ama bir yerlerde bir yanlışlık olmalıydı. Bu lükse erişmek için 10euro vermek çok garipti. Bulunduğum kompartımanda lüks kıyafetli insanlar pahalı elektronik eşyalarıyla oturuyorlar, işlerine devam ediyorlardı. Görevli adam bilet kontrolü için geldiğinde benim dışımdaki herkes pnr numarasını pahalı cep telefonlarıyla göstermişti. Bi fakir bendim kompartımanda anlaşılan :) bende sadece basılı bir bilet vardı... tabi görevli interrail bileti olduğunu görünce bu biletin sadece 2.sınıfta geçerli olduğunu, dolayısıyla burada yolculuk edemeyeceğimi söyledi. Ben de bilmiyormuş gibi davranıp "aaaa demek öyle, tüh yanlış almışım eh gideyim bari" dedim. Restoran bölümünden sonraki kompartımanlardan birine geçtim oturmaya başladım. Ancak her oturduğum yerin sahibi, bir sonraki durakta çıkagelince sürekli başka boş koltuklar aramaya başladım. Bütün bir yolculuk boyunca bir kalktm bir oturdum. Eh uyanıklık yapacağım diye yerimden de oldum iyi mi :)
 
Frenci trenler saatte yaklaşık 250km hızla gidiyorlar. Trende içecek ve alıştırmalık ikram ediyor. Ayrıca bu trenlerde WiFi internet erişimi mevcut. Ancak sadece italyan sim cardı olanlara :) yani anlayacağınız verdiğiniz supplement parasına aldığınız hizmet fazlasıyla değiyor. italyaya 10 günü geçen bir seyahat planlıyorsanız ve italyadaki insanlarla iletişim içinde olacaksanız kesinlikle italyan sim cardı almalısınız.yoksa benim gibi turkcelle paralar döker sonra da şebeke problemleri yüzünden aradığınız kişiyi defalarca arayıp kontürlerinizi sağa sola dağıtırsınız. Ayrıca burada vodafone kullanılıyor. Yani tercih sizin. Vodafonenin çok güzel internet paketleri mevcut. (vodafoneden reklam almadim :))

Trende en son bir koltuğa yerleştiğimde koltuğun sahipleri geldi ve ben kalkmak durumunda kaldığımı düşündüm ancak yerimde oturmam konusunda ısrar ettiler ben de kalkmadım. koltuğun sahipleri amerikalı bir aileydi. Yaşlıcana bir kadın ve yanında genç bir kız. Teyze yeğeninmişler ancak birbirlerine hiç benzemiyorlardı. Yaşlı kadın şairmiş ve yanlış hatırlamıyorsam 300küsür gündür her gün düzenli olarak defterine şiir yazıyormuş. Nereden geldiğimi nereye gittiğimi sordu. Derin bir muhabbete başladık. Oldukça sıcakkanlı bir kadındı. Esmer uzun saçlarında yer yer beyazlar kadına oldukça farklı bir hava katıyordu. Yeğeni ise tam aksine sarışın mavi gözlü beyaz tenliydi. Psikoloji okumuş. Birlikte kısa bir italya turuna çıkmışlar.

Sohbet sohbeti acti ve nihayetinde floransaya yaklastik. ancak gunum neredeyse yarilanmisti.. bu saatten sonra floransayi gezmek ve yarin yeniden pisa sienaya gidip gunu oldurmektense yapilacak en iyi seyin once pisa ve sienayi aradan cikarmak oldugunu dusundum. pisaya gittim kisa bir sehir turu atip foto cektim. pisa kulesi gercekten de yamukmus onu farkettim :) sonrasinda kostura kostura sienaya giden ilk trene bindim. ancak saat yeterince gec olmustu. internet bulup bir otele rezervasyonumu yaptirmaliydim gece icin. masal bu ya! istasyondan cikar cikmaz bir "turkish istanbul kebab" dukkani buldum ve kendime yiyecek birseyler aldim- falafel durum 3 euro. kullanabilmem icin internet ve bilgisayarlari da mevcuttu. ancak otellerin fiyatlari oldukca ucuktu. ne yapsam ne etsem diye dusunurken durumu oradakilere anlattim ve bana kalabilecegim bir yer sagladilar. Eshref ve Kerime buradan sevgiler :)

yeterince yorulmustum. sienayi gezmeden gunu sonlandirmak istemiyordum ama benden bugunluk bu kadardi...

bu arada yaptigim yazim hatalari ve kelime hatalari icin beni mazur gorun. internet bulabildigime sukrediyorum sadece...

3 yorum:

  1. ani daha sonra fotoğraf eklemeyi düşünüyormusun?

    YanıtlaSil
  2. Fotoğrafları makinayla çekiyorum. Blogu tabletten yazıyorum. İnternet bulunca ancak blogu güncelleyebiliyorum ne yazık ki foto için vakit yok... :(

    YanıtlaSil
  3. Ani nerelerdesin 23'ünden beri update yok. Merak ettik!

    YanıtlaSil